Mutfak

Japonların gülük yaşamdaki özen, titizlik kendisini Japon mutfağında da gösterir. Yağsız pilav, sebzeler, turşu, balık, et, soya fasulyesi ezmesinden (miso) yapılan çorba, günlük Japon öğününde görülebilecek tipik yemeklerdir. Soya sosu (şoyu) sıkça sofrada yer alır. Yağsız pilavın yanında kurutulmuş deniz yosunu yenir. İnce ve gevrek yapısıyla yemeğe lezzet katan deniz yosunu, içerdiği zengin iyotla aynı zamanda sağlıklı bir gıda maddesidir. Balığı pişirme yöntemleri de oldukça zengindir. Tempura adı verilen deniz yosunu ve sebze kızartmasının kökeni Portekiz’dir. Karaturp garnitürlü çiğ balık dilimi (saşimi) ise Japon mutfağının vazgeçilmezlerindendir. Aynı biçimde çok sevilen bir başka tür ise hamurlu yiyeceklerdir. Soba, udon adı verilen bu yiyecekler zaman zaman pilavın yerini alır. Çukur bir çorba tası içinde üzerine sebze, et ya da balık konarak tüketilen bu yiyecekler, yazın da sosa batırılarak yenir. Et ise Japon mutfağının son yüzyıldaki konuklarıdır. Japon halkı yüzyıl öncesine kadar et yemiyorlardı. Ancak dünyaya açılmayla birlikte tavuk, sığır ve domuz eti birçok yemeğin ana katkıları halindedir. Bu türde en sevilen yemeklerin başında Yakitori adı verilen tavuk kebabı geliyor. Ayrıca sofrada yer alan bir kapta sebzeler ve fasulye ezmesiyle pişirilen et yemeği de (sukiyaki) Japonların gözde yemekleri arasındadır. Japonya’nın en sevilen içeceği ise “oça” adı verilen yeşil çaydır. Türklerdeki çay, orada yerini yeşil akrabasına bırakmıştır. Yemeklerden sonra ya da bir araya gelindiğinde içilir. Oça sıcak olarak ve şeker vb. içine hiçbir şey koymadan içilir. Diğer bitkisel çaylarsa siyah çay (koça), pirinçten yapılan şarap (sake), malt pirinçt en ve diğer tahıllardan veya erik gibi meyvelerden yapılan şoçu’dur. Elbette dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olması sonucu bütün dünya mutfaklarını, özellikle diğer Uzakdoğu mutfaklarını da Japonya’da görmek mümkündür.